“Takipçilerle İletişim Çok Değerli”
Bu yazıyı yazarken 30 Mart seçimleri henüz tamamlanmamış olduğu için, çok istediğim halde bu konuda yazamadım. Üzerinde sürekli durduğum marka yönetimi ve sosyal medya ilişkisi konusunda yazmak istedim.
Kişisel veya kurumsal markanız için sosyal mecraların çok değerli olduğunu sürekli vurguluyorum. Orada sizi dinlemek isteyen bir kitleye bilgi veriyorsunuz, paylaşıyorsunuz, onları olayın içine çekiyorsunuz, geri bildirimlerde bulunmalarını sağlıyorsunuz. Peki bu mecralarda başarılı olmak için neler yapmak gerekir?
Gideceğimiz yere karar vermeden yola çıkamadığınıza göre (genellikle böyledir, ama bazen başımızı alıp gidebiliriz de) sosyal medyada yer alırken de hedefimizi iyi belirlememiz gerekiyor. Ana amacımız ne? Örnek vermek gerekirse, online satış yapıyorsak, sitemize daha fazla müşteri çekmek, yaygın bir zincir isek, marka bilinirliğimizi arttırmak, bir ürünü satıyorsak, insanların ürünümüzü talep etmelerini sağlamak, vb. Buna en baştan karar verirsek, aradaki yolları bulmak bizim için kolaylaşacaktır. Ama bu arada şu yanılgıya da düşmemek lazım, hedef kitleniz kim diye sorduğum bazı markaların cevabı şöyle oluyor: HERKES! Böyle bir kitleleme tamamen sosyal medyaya ters. (sadece sosyal medyaya değil, satış ve pazarlamaya da ters) Vereceğiniz herhangi bir mesaj herkese hitap edemez. Hedef kitlenizi iyi belirlemek ve amacınızı da bu hedef kitleye uygun konumlandırmak, işinizi kolaylaştıracaktır. 18-22 yaş arası gençler derseniz ve bu da doğru bir kitle belirleme ise o zaman amacınızı da şu şekilde geliştirebilirsiniz: 18-22 yaş arası, üniversite öğrencisi gençlerin aktif olarak katılacakları sosyal mecralar yaratmak, onları paylaşımları ile sürece katmak, bu yaş grubu içerisinde bilinirliğimi arttırmak. Ancak bu arada, o yaşın özelliklerini bilmeden bunları planlamanız tabii ki çok zor. Onlara sorular sorarak, ihtiyaçlarını, isteklerini ve sevdikleri şeyleri öğrenmek, deneme yanılma miktarınızı azaltacaktır. Belki de o yaş grubundan birileri ile birlikte çalışmak! Gençleri hedefliyorsanız, gençlerden akıl almak size çok faydalı olacaktır. Gençlerle daha çok çalışalım.
Sosyal medyanın zaman içerisinde gelişen bir mecra olduğunu da unutmamak lazım. Müşterilerden gelen sorulardan en önemlisi şu: Sosyal medyada çok aktif olursak, ciromuz bir kaç ay içerisinde artar mı? Kısa vadeli hedefler koymuşsak, belki artabilir. Ancak sıfırdan başlıyorsanız cevap genellikle Hayır! oluyor. Çünkü daha o mecrada takipçileriniz yok ki cironuz artsın. İlk önce sizi dinleyen bir kitleniz olmalı ki, vereceğiniz mesajlar bir işe yarasın. Çok takipçiniz olması da bunu garanti etmez, çünkü sizi gerçekten isteyerek takip eden ve sizden gelecek içeriklere değer veren bir kitleniz olur ise mesajlarınız daha çok işe yarayacaktır. Sahte yöntemlerle şişirilmiş takipçileriniz sizin gerçek kitleniz değildir. Onlar sadece kuru kalabalık olsun diye oradalar, hatta bazı zamanlarda sizin zararınıza da çalışabilirler. Beklemediğiniz tepkiler alabilrsiniz ve hedef kitleniz olmayan insanlar için bu krizleri yönetmek zorunda kalabilirsiniz. Bir sosyal medya hesabının aktif bir şekilde çalışabilmesi için gerekli süre ortalama 12 aydır diyebiliriz. Ancak bu süre içerisinde takipçi sayısını arttıracak faaliyetler düzenleyerek, bu süreyi kısaltmak da elimizde.
Sosyal medyada belirlediğimiz bir söylemimiz olması gerekiyor. Yani hangi tip içerikler gireceğiz, bu içeriklerde kullanacağımız dil nasıl olacak, takipçilerimize vereceğimiz cevaplarda hangi tarzı kullanacağız? Buna en baştan doğru şekilde karar verip, uygulamamız ve mümkün olduğu kadar değiştirmememiz gerekiyor. Bu zihinlerde oluşacak marka algımız için çok önemli. Markamızın hedef kitlesindeki kişilerle örtüşecek, onların hoşuna gidecek bir tarz yakalarsak, sosyal mecrada büyümemiz kolaylaşacaktır. Kullanacağımız dil markamızın ciddiyeti ve hedef kitlesiyle uyumlu olmalı. Örneğin, 50+ yaş grubuna seslenen bir sosyal medya hesabının çok ciddiyetsiz olması beklenemez. Tersi de geçerli, gençlere yönelik bir sosyal medya hesabının da devlet kurumu ciddiyetinde mesajlar atması hedef kitleyi rahatsız edecektir.
Promosyon her zaman çalışır. İnsanların katılmaktan keyif alacağı yarışmalar düzenlemek, onlara hediyeler vermek, bunları kendi takipçileri ile paylaşmalarını sağlamak gibi. 2000 takipçimizin olduğu bir sosyal mecrada verdiğimiz mesajı görebilecek kişi sayısı belli. Ama kendi takipçileri ile içeriğimiz paylaşmalarını sağlayacak bir kampanya düzenlersek, 2000xtakipçi sayısı kadar insana ulaşma ihtimalimiz oluyor. Ama burada dikkat edilmesi gereken şeylerden en önemlisi kampanyaların frekanslarının doğru kararlaştırılması. Çok kampanya insanları sıkar. Hep aynı kampanyayı pişirip takipçilerinizin önüne koymak da aynı. Burada yaratıcı olun! Kitleyi kampanyanın içerisine nasıl daha fazla çekerim? Ne hediye edersek ilgilerini çok çeker? Takipçilerin içinde olmaktan hoşlanacağı ve seve seve katılacakları bir kampanyayı nasıl düzenlerim? diye kendinize sormanız faydalı olacaktır.
Paylaşacaklarınız sizi yansıtmalı, bir kimliği ve karakteri olmalı. Her daldan çalan hesaplar bir süre sonra dikkat dağıtacak ve başarılı olmayacaktır. Yayınlayacağınız resimlerin bir yerinde sizi anlatan bir şeyler bulunmalı. O resmi bir takipçi gördüğü anda, firmanın veya kişinin adına bakmadan, “Aaa, bu …… firmasının diyebilmeli” .O zaman başarı kaçınılmaz. Çünkü markanızı kişilerin zihnine işlemişsiniz demektir. Paylaşımları da tabii ki sadece satış amaçlı yapmamanız gerekiyor. Bir sürü firmanın bu hataya düştüğünü sürekli görüyoruz. Yapılan tüm paylaşımlarda şunları paylaşıyorlar: “…… ürünümüzü denediniz mi?” , “Gelin, misafirimiz olun!”, “Bugün …… ürünümüzü denemeniz için mükemmel bir gün!” … Siz de bu tip mesajlardan sıkılmadınız mı? Bunlar çalışmıyor. Onun yerine kullanıcı ile etkileşime geçecek mesajlar paylaşmamız gerekiyor. Soru sorun, onların görüşlerini alın, onları olayın içine katın ki markanızı gönülden takip etsinler. Onların işine yarayacak bilgiler paylaşmak da sıkı takipçiler elde etmenizi sağlar.
Sosyal mecralar monolog devrini bitirdi, diyalog devrini başlattı. Hedef kitleniz ile sürekli diyalogda olun. Sosyal mecralarda paylaştıklarınız, televizyon ve gazetenin tersine, kullanıcıların cevap verebileceği bir içerik. Onlarla konuşun!
1
Yorum Yok