Ummadık taş baş yarar demişler! Belki farkında olmadığımız, belki de farkında olup da sürekli unuttuğumuz bir takım basit hatalar var ki, kim bilir kaç kişinin ayağını kaydırdı, kariyerinden etti. “Kesin biliyorumdur ama hadi bir hatırlatma olsun” diyorsanız gelin hızlıca hafızanızı tazeleyelim, iş yerinizdeki koltuğunuzun sıhhati için kaçınmanız gereken 17 hataya birlikte göz atalım.
1. Yanlış sormak
İşi öğrenmeye çalışırken, cevabını araştırarak bulabileceğiniz soruları üstlerinize sormayın. Araştırmanızdan sonuç çıkmadıysa, sorunuzu üstlerinize sorarken o konuyla ilgili zaten bir araştırma yaptığınızı belli edin. “Bu iş nasıl yapılır?” ile “Bu işin nasıl yapıldığıyla ilgili bir makale okudum ancak anlayamadığım bir noktayı size danışmak isterim” cümlelerinin her ikisi de sorunuzu yanıtlar, ancak sadece biri sizi parlak kılar.
2. Borçlanmak
Kimseye muhtaç olmadan, kendi işinizi kendiniz görün. Bir işi yardım almadan yapabilme ihtimaliniz varsa, önce mutlaka yardım almadan yapmaya çalışın. Devamlı birilerinden iyilik rica ederek onlara minnet borçlanırsınız, ve zamanla sizi ayak bağı olarak da görebilirler. İyilik yapan taraf siz olun ki, birine işiniz düştüğünde sizi reddetmeden önce iki kez düşünsün.
3. Söylenmek
Gönüllü olmadığınız bir görevi üstlenmek durumunda kalırsanız, o görevi söylenmeden yerine getirin. Söylenmek, işi daha kolay hale getirmediği gibi çevrenizdekilere olumsuz enerji saçmanıza, ve daha da kötüsü, düşmanlarınızın eline koz vermenize sebep olacaktır.
4. Sırt yaslamak
Hiçbir duvara sırtınızı yaslamadan kendi ayaklarınız üzerinde duruyorsanız, çevrenizdeki tüm duvarlar yıkılsa bile siz sarsılmadan ayakta kalırsınız. Hiç kimseye, onlar çekildiğinde yıkılmaktan kurtulamayacak kadar yaslanmayın. Böylelikle üçüncü bir kişi tarafından zarara uğratılma ihtimalini ortadan kaldırmış olursunuz.
5. Çekiştirmek
Hiç kimsenin arkasından konuşmayın, ve konuşanların yanında taraf olmayın. Ağzınızdan çıkan her kelimenin zamanı geldiğinde aleyhinizde kullanılacağından şüpheniz olmasın.
6. Atlamak
Beklenmedik bir durumun ortaya çıkmasıyla birinin ek mesai yapması gerekirse, herkesten önce “Ben yapamam!” diyen kişi olmayın. Gerçekten ek mesai yapamayacak durumda olsanız bile, bunu en erken dile getirmek çevrenizdekilerde ‘kaytarmaya çalışıyor’ imajı yaratır.
7. Özeli açmak
İş ortamındayken siyaset, din, aile meseleleri, ilişki hayatı gibi kişisel konularda sohbetten kaçının. Size anlatılmak istenmediği sürece ne siz bu konularda sorular sorun, ne de size sorulduğunda detaylı cevaplar verin. Bu konular, iş arkadaşlarınızın size karşı ön yargılar oluşturabileceği mükemmel fırsatlardır.
8. Burun sokmak
Başkasının sorumluluğu altında olan iş ve eşyalara, onları bilgilendirmeden müdahale etmeyin. Hatta, müdahale etmemeniz şirket ya da kurum için çok kötü sonuçlar doğurmayacaksa, hiç müdahale etmeyin. Başkalarının yöntemlerine sık sık müdahale etmeniz, zamanla karşınızdaki tarafından ukalalık ve hatta saygısızlık olarak algılanacaktır.
9. Cıvımak
Ketum olmamak şartıyla, iş arkadaşlarınızla aranızdaki mesafeyi korumaya gayret edin. “Bey” ve “Hanım” hitabından vazgeçmeyin. Küfür içeren sözlerden, argo kelimelerden, laubali söylemlerden, veya sokak ağzından uzak durun.
10. Rezil etmek
Astlarınızı topluluk içerisinde azarlamayın. Birine hesap sormanız gerektiğinde, birinin derdini dinleyeceğiniz zaman, ya da birini hatalarıyla ilgili olarak uyarmanız gerektiğinde o kişi ile baş başa olmanız gerekir. Aksi takdirde çalışanınızın gururu, size olan güveni ile eş zamanlı olarak kırılacaktır.
11. Suistimal etmek
Şirketinizin size tahsis ettiği araç ve gereçleri, kendi özel işlerinizde kullanmamaya özen gösterin. Şirket otomobilini yaz tatili için seyahate giderken kullanmanız, hem otomobili riske attığınız hem de işten alıkoyduğunuz için eleştiri oklarını anında üzerinize çeker. İş arkadaşlarınız da bu davranışınızı kendi aralarında eleştirecek ve belki de haksızlığa uğradıklarını düşünerek sizinle ilgili şikâyette bulunacaktır.
12. Bilginizi sorgulatmak
Mesleğinizde çok iyi olsanız da, her sorunun cevabını bilmek mümkün olmaz, zira öğrenmenin sonu yoktur. Astlarınız size cevabını biliyor olmanız gereken bir soru sorduğunda verecek yanıtınız yoksa, soruyu “Şu an meşgulüm, sana döneceğim” şeklinde erteleyerek cevabı öğrenmek için zaman kazanın. Astlarınız nezdinde itibarınızın zedelenmemesi önem taşır, çünkü mesleki yeterliliğinizden şüphe edilirse size duyulan saygı ve güven azalır. Elbette, size sorulan her soruda bu yola başvurmak zorunda kalıyorsanız, belki gerçekten de o koltuğu işgal etmemenizde fayda vardır.
13. Yersiz risk almak
Atacağınız adımın kötü sonuçlar doğurma ihtimali bulunuyorsa, o adımı atmayın. Evet, risk almak bazen büyük kazançların önünü açabilir; ancak burada gereksiz riskler almaktan bahsediyoruz. Örneğin, hangi cihaza ait olduğunu bilmediğiniz bir kabloyu prizden çekmeyin, veya ne işe yaradığını bilmediğiniz bir butona basmayın.
14. Süzmeden sunmak
Doğruluğu kesinleşmemiş, kulaktan dolma bilgilerle üstlerinizin kapısını çalmayın. Asılsız bir söylentiyi üstlerinize taşıyarak kimsenin değerli vaktini boşa harcamamalısınız. Bir duyum aldıysanız, konuyu başkalarına açmadan önce gözlem yapmalı ve doğruluğundan emin olmalısınız. Ayrıca bilinmesi kimseye fayda sağlamayacak bilgileri de üstlerinize aktarmaktan kaçınmalısınız.
15. Hata tekrarlamak
Aynı hatayı ikinci kez yapmayın. En tecrübeli insan, geçmişinde en çok hata yapmış olan insandır. Ancak aynı hatayı ikinci kez yapamazsınız, çünkü ikinci yaptığınız hata olmaktan çıkar ve bir tercih haline gelir.
16. Öfkeyi esirgememek
Küçük, büyük demeden tüm hatalara aynı düzeyde öfkelenip ortalığı birbirine katan yönetici olmayın. Sürekli aynı tepkiyi verirseniz çalışanlarınız buna alışır ve hiddetinizin bir değeri kalmaz. İşin ciddiye bindiği zamanlar elbette olacaktır. Yalnızca bu zamanlarda öfkenizi dışarı yansıtırsanız, herkes durumun ve doğabilecek sonuçların ciddiyetini anlayacaktır.
17. Gemiyle batmak
İş hayatında başarıyı hedefleyen hiç kimse, karşısına çıkan ilk zorlukta teslim olup pes etmez. Ancak “pes etmek” ile “batan gemiden kurtulmak” kavramlarını da karıştırmamak gerekir. Bazen ağzınızla kuş tutsanız, değiştiremeyeceğiniz sebeplerden ötürü işlerin yoluna girmeyeceğini fark edersiniz. İşte bu noktada, boşa kürek çektiğinizi anlamak ve imkânınız varsa ceketinizi alıp çıkmak, sizi batan geminin içinde boğulmaktan kurtaracaktır.
Unutmayınız ki burada ele aldığımız unsurlar, günümüzde ne yazık ki rastlanması pek zor olan adaletli, cömert, zeki ve anlayışlı işverenlerin liderliğinde anlam kazanacaktır.
Vural Burç Çakır
Instagram: @vuralburccakir
20.02.2020
Yorum Yok