“Butik Oteller için Marka Stratejisi Çok Önemli”

Her şey dahil konsepti hem Antalya için hem de Türkiye turizmi için, zamanında çok büyük bir yenilikti. Her şey dahil’e bir Antalya markası diyebiliriz kısaca. Bu konsept ile çekilen müşterilerin çoğunun yurt dışından ve gelir düzeylerinin belli olması yeni konseptler yaratmaya ihtiyaç duyulmasına yol açtı. Butik oteller bu konuda açılan boşluğu doldurdular.

5 yıldızlı otellerde tatil yapmış ama sessizlik arayan yerli turist, az sayıda insanın konakladığı ve fiyatlarının pek de ucuz olmadığı butik otelleri tercih etmeye başladı. Butik otellerde markalar adına rastladığımız duygulardan öne çıkanlar, sakinlik, samimiyet ve sıcaklık. Bunu sağlayabilmek için özenle inşa edilmiş, hamarat ellerce süslenmiş ve müşterilerin aradıklarını eksiksiz verebilecek butik otellerin sayısı da çok arttı. Çoğunluğu yerli turiste hitap etmekle birlikte, yurt dışında da adı duyulmuş olanlar mevcut. A sınıfı tüketici kitlesinden insanlar bütçesine çok da önem vermeden sessizlik ve samimiyeti tercih edebiliyorlar, ancak halen burada bir açık var. Daha uygun fiyatlara da benzer tatil ihtiyaçlarının olduğu, bütçelerine uygun olacak ama butik otellerdeki samimiyeti tercih edecek tüketicilere hizmet edecek butik otellerin sayısının artması gerektiği de aşikar. Yatırım miktarının uygunluğu ile öne çıkan butik oteller, hele bir de pazarlama, satış ağlarını iyi kurar ve sosyal medyada güçlenirlerse dünyanın her köşesine oda satabilir hale geleceklerdir.

Markalaşma burada da devreye giriyor. Markalaşmak için yapılacak çalışmaları yanlış anlamamak gerekiyor. Kurumsallaşmak ve çok büyümekten bahsetmiyoruz. Hedef kitleyi iyi belirlemek, güzel görsellere sahip olmak, iyi yönetilen sosyal medya hesapları ve muhtemel misafirin duygularını anlamak bu çalışmaların başlıcaları olarak sayılabilir. Bu sayede belki çok da büyümeden, hizmet standartları garanti altına alınmış bir zincir haline dönüşmek de mümkün olabilir ancak samimiyetten ve sıcaklıktan uzaklaşmamak gerekir ki butik otelin mantığına ters düşülmesin. Markalaşmayı burada daha iyi ve sürdürülebilir bir hizmet sunmakla beraber bilinirliği artırmak olarak düşünmek yararlı olacaktır. İnternette bulunan portalların çoğu .tr uzantılı ve bu da bize yerli turiste çalışıldığını bir kez daha gösteriyor.

Butik otellerin kendi içlerinde örgütlendiklerini ve birlikler kurduklarını görüyoruz, bu sayede tedarik imkanları, kalite standartları ve pr çalışmaları ile ilgili çok sayıda çalışma yürütülüyor. Antalya’daki butik oteller de, her şey dahil sisteminin bir dünya markası yapılması çalışmasında olduğu gibi,  bu segmentte de ulusaldan çıkarılıp ulusal hale getirilebilir. Yabancı turistlerin de böyle bir ihtiyaçları var ve denizini, kumunu ve güneşini sevdikleri Antalya’mıza butik oteller için de gelebilirler. Kurulan güç birlikleri, ortak lobi faaliyetleri yürüterek, Türkiye’de sessiz, sakin ve huzurlu böyle tatil mekanlarımızın olduğunu yabancı turiste de kolaylıkla duyurabilirler. Hem bu sayede yeni bir hedef kitle yaratılmış olur, hem de azalan turist sayısına bir nebze de olsa katkı sağlanabilir. Hem orta hem de yüksek sınıfa mensup turistler ülkemize çekilerek, yepyeni bir gelir kaynağı oluşturulabilir. Ancak Türkiye’de bu tip hizmet veren butik otellerin olduğunu duyurmak için birlikte davranmak, iyi bir pazarlama stratejisi geliştirmek ve dijital mecraların gücünü iyi kullanmak gerekecektir. Türkiye’nin turizmle ilgili yapabileceği daha çok şey var ve bunu yapabilecek güçte. Yeter ki isteyelim ve inanalım.