“Şüphesiz ki Antalya Dünyanın En Güzel Yeridir!”

Antalya markasının değeri çok yüksek, kıymetini bilip korumak için çaba göstermeli…

Antalya, başta Aspendos olmak üzere sayısız tarihi eseri, müzeleri, muhteşem doğası, kanyonları, Likya yolu, denizi, kumu, güneşi ve burada sayamadığımız yüzlerce etkileyici unsuruyla yerli ve yabancı turistlerin çok severek geldikleri bir şehir ve turizmi, tarihi ve kültürü ile bir dünya markası.

Antalya dünyanın gözbebeği bir şehir ve marka değeri çok yüksek; bu şehri seviyorum burada yaşıyorum ulusal ve uluslararası birçok markaya danışmanlık veriyorum. Antalya’nın markalaşma serüvenini yakından takip ediyorum. Antalya bir dünya markası ancak marka olmak kadar markayı korumak ve bu markadan katma değer yaratmak da bir o kadar önemlidir. Antalya’nın marka değeri arttıkça, bu şehirdeki her şey değerlenir. Antalya’da bu konu ile ilgili çok sayıda çalışma yürütülüyor. Bu çalışmaların şehrin marka değerine ve dolayısıyla ekonomisine katkıları yadsınamaz. Geçtiğimiz yıl düzenlenen G-20 zirvesi, şu anda devam eden Expo 2016 ve Antalya’mızı ziyaret eden/edecek çok sayıda ünlü markamıza değer katıyor. 16 Temmuz’da düzenlenecek Samuel Eto’o Vakfı organizasyonu ile şehrimize gelecek futbolun dünya starları da bu anlamda çok değerli katkılar yapacaklar. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin önemli katkılarıyla 52 yıldır devam eden ve uluslararası sanat çevresinde marka olan, bu sene ise yeni adıyla düzenlenecek olan Antalya Film Festivali’nin Antalya’nın kültür ve sanat alanındaki markasına kattığı değer oldukça önemlidir. Yapılan tüm bu çalışmalarla Antalya; sadece denizi, kumu ve tatili ile değil, sportif, kültürel ve sanatsal etkinlikleri ile de anılıyor böylece insanların zihninde daha dinamik bir Antalya oluşuyor.

Antalya markası krizi atlatacak güce sahiptir.

Antalya ekonomisinde birçok dinamik, belirleyici faktör olarak öne çıkıyor. Antalya’nın ekonomisine yön veren en büyük dinamik ise turizm. Rusya krizinden sonra şehrin ana gelir kapısı olan Rus turistlerin çekilmesiyle konu, ekonomi ve kriz olarak karşımıza çıkıyor. Turizmin canlanması için, yerli turizmi artırmak isteği var ancak yürütülen çalışmaların ne kadar etkili olduğu zamanla ortaya çıkacak. Sürekli çalışmalar yapılıyor ve turizmdeki krizden nasıl çıkılacağı konuşuluyor, kısa vadeli çözüm önerileri masaya yatırılıyor. Bu tip çalışmalar hayata geçirildikçe, işletmelere ve dolayısıyla Antalya ekonomisi pozitif yönde bir ivme kazanacak ve hareketlenecektir ancak kısa süreli olacağını da unutmamak gerekir. Kalıcı çözümler, sürdürülebilir çalışmalarla mümkündür.’’ açıklamasında bulundu. Türkoğlu; Turizmde yaşanan sıkıntıdan dolayı geçici bir kriz yaşanıyor. Antalya krizi doğru yönetirse bu süreçten daha fazla hasar almadan çıkar diyerek sözlerine şöyle devam etti ‘’ Çözüm aslında öncelikle Antalya insanını bu şehre inandırmakta. Onların da sürece katılmasını sağlayarak bu sorunun çözümünün bir parçası olduğu duygusunu verecek uzun vadeli bir çalışma ile krizi aşmak mümkün olabilir. Çok geniş kitlelerin katılımı ile yapılacak çalışmalar aracılığıyla, Antalyalı olma bilinci tabana yayılıp, herkesin şehri için bir şeyler yapması sağlanabilir. İlk önce şehrin insanları inanacak, elini taşın altına koyacak, sonra şehir için çalışacak ve bu çalışmanın kendisine faydalarının neler olacağını da hissedecek ve bilecek. Antalya markasının değerini anlayacak, Antalya’nın markalarına sahip çıkacak ve kendisinin de gönüllü bir Antalya elçisi olduğuna inanacak. Toplumun bilinçlenmesi, aidiyet duygusunu hissetmesi, eğitim çalışmaları, ulusal ve uluslararası tanıtım çalışmaları, şehre yayılmış reklam çalışmaları, şehir dışındaki Antalyalıların sürece katılmalarının sağlanması ve desteği, sosyal medya kampanyaları ile bu bilincinin oluşturulması yapılması gereken çalışmaların başında geliyor. Şehrin en önemli markası olan Antalyaspor’un da bu süreçte bulunması, hem kendi markası hem de Antalya markası için oldukça değerlidir. Yapılacak çalışmalar, kısa vadeli çözümlere de büyük bir ivme kazandıracaktır. Antalya bir dünya markasıdır diyoruz. Dünya markaları bu güçlükleri atlatabilir. Antalya’nın bu süreçten çıkabilmesi doğru stratejiler ve doğru yol haritaları çıkarmakla mümkün…

Antalya markasını yukarıya taşımanın ve krizden çıkmanın çözümü hakkında da kısa, orta ve uzun vadeli öneriler; Kısa vadeli çalışmalarda öncelikle tanıtım çalışmalarına ağırlık verilmeli, devletle birlikte Antalya turizmine özel teşvikler planlanmalı ve Antalya markasını korumaya yönelik kamuoyu bilinci oluşturulmalıdır. Orta vadeli çalışmalar; Antalya ekonomisine katma değer yaratacak yatırımlarla mümkün olacaktır. Dünya markası Antalya’nın devamlılığı için; devletin de içinde olduğu, şirketler, konunun uzmanları, kanaat önderleri, STK’lar, şehrin yöneticileri ve halkın birlik olup elele vererek görev alacağı bir çatı oluşturulmalıdır Antalya ekonomisine yön verenlerin de görev alacağı bu çatı üst akıl olarak hizmet etmelidir. Marka şehrin devamlılığı ve sürdürülebilirliği için yapılacak çalışmaları, minimum 10 yıllık hedefleri ve yatırımları belirlemelidir. Uzun vadeli çalışmalarla kalıcı ve daha güçlü bir Antalya hedeflenmelidir. Çocuklarımızın gelecekte daha iyi bir Antalya’da yaşamaları için, sosyo-ekonomik refahı arttıracak, daha kaliteli bir yaşam alanı yaratacak çalışmalar yapılmalı, sadece tatil turizmine yönelik değil dünya ekonomisinde rol oynayan farklı sektörlerden markaların olduğu yapılarla güçleneceği uzun vadeli sürekli çalışmalar ve kalıcı yatırımlar olmalıdır.

Antalya’yı Üst Basamaklara Taşımak Mümkün

Antalya’da yapılan ulusal ve uluslararası etkinliklerin ve çalışmaların Antalya markasına büyük ivme kattığını belirterek ‘’Expo 2016 ile Türkiye’ye gelen önemli kişileri de bu sürece katmak marka değerimizi uluslararası platformda daha kolay anlatmamızı sağlayacaktır. Etkin ve sonuç odaklı adımlar atılırsa, şehri oluşturan tüm unsurların bu sürece katılmaları ve destek vermeleri sağlanabilir. Antalya’nın çok sağlam bir marka temeli var, bunun üstüne bir bina çıkmak hepimizin elinde ve istersek Antalya olarak bunu çok rahatlıkla başarabiliriz. Her zaman inandığım ve gerçekleşmesi için çalıştığım “TÜRKİYE dünya markaları çıkarabilecek güçte!” sloganının başlangıç noktası neden daha güçlü ve sürdürülebilir bir Antalya markası olmasın!