Bu hafta karşıma çıkan bir haberden ve onunla ilgili durumdan bahsedeceğim. Önce sosyal medyada, sonra da ulusal basında bir haber gördüm. Haber Pamukkale Turizm hakkındaydı, 56 yıllık bir Türkiye markası konkordato ilan etmişti.
Merak edenler için haberin linki:
Ayrıca hepimizin merak ettiği konkordato nedir?
Konkordatoya en en kaba haliyle ‘’Borçları düzenleme sanatı’’ desek abartmış sayılmayız. Bu müessese borçlarını ödemekte güçlük çeken şirket veya kurumların bir kısım borçlarından kurtularak borçlarını ödeyebilir hale gelmesidir. (Kaynak: https://listelist.com/konkordato-ne-demek/ )
Bu yazıyı Pamukkale Turizm’in bu süreç için attığı bir tweet ve oradaki mesajlar üzerine yazıyorum, olay yaklaşımım ve bakış açım bu mesaj ve duyguları üzerine. Hepimizin hayatına bir yerinden dokunmuş bir markanın iflas etmesine, hele ki önemli bir Türk markası ise çok üzülüyorum. Markayı bir yerlere getirmek için 56 yıl uğraşılmış ancak mevcut durumlar nedeniyle konkordato ilan etmiş. Burada bir tek sevindirici nokta var, batmamış, borçlarını ödeyebilmek için uğraşıyor. Belki de buradan insanların desteği ile kurtulacak, gelecek nesilleri de bir yerden bir yere taşıyacak. Bu süreç bu nedenle çok önemli ve çok değerli. Firma için de, markaya değer veren, gönül vermiş, yolu kesişmiş insanlar için de iyi bir sınav belki de.
Ülkemizde iflas etmek ve benzeri tüm ticari kelimelerin insanlara kara leke gibi yapıştırıldığını hepimiz biliyoruz. Bir firmayı belki de korkulan sonuca ulaştıracak olan, bu söylemin ortaya yayılması. Burada bu mesajın, halka ikinci ve üçüncü ağızlardan iletilmesi yerine, direk firmanın ağzından yapılacak bir iletişim, sonucu tersine de çevirebilir. Viral etki ile yayılacak bir destek silsilesi, firmaya hiç ummadığı veya beklemediği bir çıkış noktası olabilir. Bunun örnekleri tüm dünyada mevcut.
Pamukkale burada güzel bir iletişim örneği sergiledi. Biz battık, konkordato ilan ettik demedi. Aman yetişin bize yardım edin demedi. Samimiyetin ince ince işlendiği, doğal, içten ve onu sevenleri de bu desteğe sevk edecek bir açıklama yaptı.Hem de kısacık.
“Biz işimizin başındayız, sadece biraz morale ihtiyacımız var. #Pamukkaleileyolculuğadevam”
Tweet’e bakmak isteyenler için: https://twitter.com/Pamukkale/status/1056081520245510144
Mesaj iletişim açısından çok etkileyici! İflas etmedik, konkordato ilan ettik, sizlerin desteği ile bu sıkıntıyı da hep birlikte aşabiliriz dedi. Biraz morale ihtiyacımız var mesajı ise ekmek kadayıfının kaymağı olmuş. Moral isteyen birine ne yapılır? Omuz sunulur! Güzel şeyler söylenir, destek olunur! Sosyal medyadaki samimi birçok mesajda gördüğümüz içtenlik, samimiyet ve kendisine değer veren tüm kitleleri de bu sürecin içine katmak, işte burada yatıyor. Ben mesaja bayıldım, aslında başka bir konu hakkında yazı yazmıştım ama bu gündem değişmeden konuyu yazmak istedim. İçten ve samimi duygularla yazılan mesajlar ne kadar da etkili oluyor. Yunus Emre ne güzel demiş: “Söz ola kese savaşı söz ola bitire başı” Bir söz ile durum çok net anlatılmış, kitle ile duygusal bağ kurulmuş, kitlenin omzuna dayanıp moral bulunması istenmiş. Umarım sonucu da bu şekilde iyi olur ve Türkiye için değerli markalarımızdan birini kaybetmeyiz.
Ayrıca sosyal medya ekibini ve ajansını da tebrik etmek lazım. Bu süreci çok iyi yönetiyorlar, güzel mesajlara yanıtlar veriyorlar, rt’liyorlar. Bu arada ne kadar çok seveni varmış. İnsanlar Pamukkale ile ilgili duygusal paylaşımlarda bulunmuşlar.
Bunlardan örnekler:
2
Yorum Yok